top of page

MÂÛN SURESÄ° Hakkında Bilgi Mumsema MÂÛN SURESÄ° 


Sure Hakkında Bilgi


Sure adını, son ayetinde geçen "mâûn" kelimesinden almıştır. Mâûn kelimesi, zekat vermek, birine maddi yardımda bulunmak gibi anlamlara gelmektedir. Sure, "Eraeyte", "Era-eytellezî", "Dîn", "Tekzîb", "Yetîm" adlarıyla da anılmaktadır. 7 ayetten oluşan sure, Mekke'de inmiştir. Mushaftaki sıralamada 107, nüzul sırasına göre ise 17. suredir.


Surenin temel konuları


Yetim ve yoksula sahip çıkmak, 
Namazı gösteriÅŸ için kılmamak. 


Surenin temel mesajları


Surede iki tip insandan söz edildiÄŸi ortaya çıkmaktadır. Bunlar; 1. Allah'ın nimetini inkâr eden nankörler, hesap ve ceza gününü yalan sayan kâfirler. 2. Yaptığı amelle Allah'ın rızasını kastetmeyen, aksine gösteriÅŸ için amel edip namaz kılan münafıklar. Surede, bunlardan birinci grubun kötü sıfatlarından bazıları anlatılır. Bunlar yetimi hor görürler. Hayır yapmazlar. Yoksulun ve fakirin hakkını, baÅŸkalarına hatırlatmak ÅŸeklinde dahi iyilikte bulunmazlar. Onlar ne Rabb'lerine ibadet ederek güzel amel iÅŸlerler, ne de insanlara iyilik ederler. Ä°kinci grup, namazlarından gaflet içinde olanlardır. Bunlar namazları vaktinde kılmazlar. Manasını bilerek deÄŸil, ÅŸeklen namaz kılarlar, amellerini gösteriÅŸ için yaparlar. Sure bu iki grubu da azap ve helak ile tehdit eder. Bu yaptıklarının, hayret edilecek ve yadırganacak bir ÅŸey olduÄŸunu gösteren bir üslupla, bunun büyük bir çirkinlik olduÄŸunu bildirerek onları ÅŸiddetli bir ÅŸekilde kınar. 


Yetim ve yoksula sahip çıkmak, onların karnını doyurmak, giydirmek ve onlara velilik etmek, dinimizce son derece önemlidir ve büyük bir ibadettir. Bu nedenle yetim ve yoksula sahip çıkanlar övülmüş, sahip çıkmayıp onları ezenler ise yerilmiÅŸtir. Hesap gününde, yetim ve yoksula sahip çıkmayanlardan intikam alınacağı anlaşılmaktadır. 


Bu ayetlerde, namazı gösteriÅŸ için kılanlar kınanmaktadır. Ä°bni Abbas'ın yorumuna göre bu ayette namaz kılanlar ile kastedilenler, münafıklardır. Onlar ÅŸeklen namaz kılmakta, iÅŸin hakikatine vakıf olamamaktadırlar. Ayrıca bazı âlimler, namazı gereÄŸi gibi kılmayanlardan kastın, namazları vaktinde eda etmeyen, vaktini çıkaran kimseler olduÄŸunu söylemiÅŸlerdir. Bu durum da, bazı insanların namaza önem vermediÄŸini açıkça göstermektedir. Demek ki, namaz veya diÄŸer ibadetlerde, sırf Allah rızası gözetilmeli, gösteriÅŸe asla kaçılmamalıdır. Åžeklen yapılan ibadetlerin kiÅŸiyi kurtaramayacağını bu sureden anlamaktayız. 


DiÄŸer taraftan ÅŸu da ortaya çıkmaktadır ki, bir taraftan ibadet edip, diÄŸer taraftan yetim ve yoksulu itip kakmak mümkün deÄŸildir. Biri sevap, diÄŸeri günah bu iki fiilin bir kiÅŸide bulunmasının imkânsız olacağı anlaşılmaktadır. EÄŸer bir kimse ibadetlerini yerine getiriyor, ama diÄŸer taraftan yetim ve yoksula sahip çıkmıyorsa, bu kimsenin nifak içerisinde olduÄŸu, ibadetin hakkını vermediÄŸi anlaşılabilir. 

Zira ibadeti hakkıyla yerine getiren kiÅŸi, ahlakî olgunluÄŸa da sahip demektir. 

Hasenat Programından alınmıştır. 

Meal dinle -
00:0000:00
Dinle -
00:0000:00
bottom of page