top of page

MUTAFFÄ°FÄ°N SURESÄ° Hakkında Bilgi Mumsema MUTAFFÄ°FÄ°N SURESÄ° 


Sure Hakkında Bilgi


Sure adını, birinci ayetteki "Mutaffifîn" kelimesinden alır. "Mutaffifin", ölçü ve tartıda hile yapanlar anlamına gelmektedir. Birinci ayette geçen Mutaffifin kelimesinden dolayı bu ismi almıştır. 36 ayetten oluşan sure, Ankebût suresinden sonra, Mekke'de İnmiştir; Mekke döneminde inen son suredir. Medine'de ilk inen sure olduğuna ve bir kısmının Mekke'de bir kısmının ise Medine'de indiğine dâir rivayetler de vardır. Mushaftaki sıralamada 83., nüzul sırasına göre ise 86. suredir.


Surenin temel konuları


Ticarette dürüstlük ve ticaret ahlakı, 
Siccin ve illiyyun, 
Müşriklerin Kur'an'a "esatirul evvelin" demeleri, 
Günahların kalpleri öldürmesi, 
Ä°drak yanılması. 


Surenin temel mesajları


Ä°slam, ahlak dinidir; böyle olması nedeniyledir ki, hayatın her alanında ahlak ilkelerine uygun davranma esasını getirmiÅŸtir. Bu surenin ana teması da, ticaret ahlakıdır. Ticaret, günah iÅŸlemeye çok müsait bir alandır. Alış veriÅŸlerde satıcıların türlü hilelere baÅŸvurdukları her zaman görülebilmektedir. Hatta günümüzde, modern market ve maÄŸazalarda bile türlü aldatmacalar söz konusu olmakta, tüketiciler bunların farkına bile varamamaktadırlar. Kur'an bu gibi gayrı ahlaki ticari iliÅŸkileri ÅŸiddetle yasaklamakta, alım satım esnasında haksızlık ve aldatmaca yapan insanların ahirette cehenneme gireceklerini açıkça söylemektedir. 


Bu surede iki kavram geçmektedir. Bunlardan birisi Siccin, diÄŸeri Ä°lliyyun kavramlarıdır. Kur'an'ın ifadesine göre, her ikisi de insanların amellerinin yazılı olduÄŸu kitaplardır. Siccin, kötü amellerin, kötülerin amellerinin kayıtlı olduÄŸu bir kitaptır. Ä°lliyyun ise, iyilerin amellerinin kayıtlı olduÄŸu kitaptır. 


Müşrikler, Kur'an'ı esatirul evvelin (öncekilerin masalları) diye alaya almışlar, kendilerince eleÅŸtirmiÅŸlerdir. Çünkü Kur'an'da Arapların önceden bildikleri ve evvelki ümmetlere ait kıssalar anlatılmaktadır. Bu kıssaların büyük bir bölümünde, geçmiÅŸ peygamberlerin baÅŸlarından geçen olaÄŸanüstü olaylar anlatılmaktadır. Bu olaylar, Arap mantığına göre, ki o mantık günümüzde pozitivist akıl diye adlandırılmaktadır, bu anlatılanlar hikaye ve masaldır. Hakikat ancak gözle görülebilenlerdir. 

İnsan tecrübesine dayalı olmayan anlatıların gerçekleşmesi, yaşanmış olması imkan dahilinde değildir.
İşte bu şekilde düşünen müşrik Araplar, günümüz modernist insanın pozitivist aklına benzer bir tavır ortaya koymakta ve Kur'an'ı hafife almaktaydı. Kur'an, bu akıl yürütmeye ve bu pozitivist akıma bir çeşit reddiyede bulunmaktadır.

Kur'an, günahların kalpleri öldürmesinden bahsetmektedir. Bunun anlamı, günahlar iÅŸlenmeye devam ettikçe, insan için meÅŸru bir hal almakta, normal olanın günahkar yaÅŸam olduÄŸu kanaati oluÅŸmaktadır. Bunun sonucunda doÄŸru düşünme yeteneÄŸi ortadan kalkmaktadır. 


Kur'an'ın ifadesine göre inanmayanlar inananlar hakkında, "bunlar yanlış yola girmiÅŸ sapıklardır" deÄŸerlendirmesinde bulunmaktadırlar. Ä°nsanoÄŸlu için en aldatıcı olan ÅŸey, akıl yanılması, idrak sekmesidir. Bu öyle bir hal almaktadır ki, kiÅŸi kendisini ve kendisi gibi olanları doÄŸru ve haklı görmekte, baÅŸkalarının yanıldığı ve sapıttığı fikrine kapılmaktadır. BaÅŸkalarının sapkınlıkla suçlamaktadır, fakat gerçekte sapkın olanın kendisi olduÄŸunu fark edememektedir. Bu duruma düşmemek için, insanların Kur'an'ın rehberliÄŸinde hareket etmeleri gerekmektedir. 

Hasenat programından alınmıştır.

Meal dinle -
00:0000:00
Dinle -
00:0000:00
bottom of page