top of page

YÂSÃŽN SURESÄ° Hakkında Bilgi Mumsema YÂSÃŽN SURESÄ° 


Sure Hakkında Bilgi


Sure ismini, iki harften ibaret olan ilk ayetten almıştır. Bu sureye "Kalbü'l-Kur'an" (Kur'an'ın kalbi), "el-Azıme" (Büyük, yüce sure), "el-Muımme (dünya ve ahiret hayrını yaygınlaştıran), "el-Müdâfi'a" (dünya ve ahiret sıkıntılarını, korku ve kötülükleri uzaklaştıran), "el-Kadıye" (istek ve ihtiyaçları yerine getiren) isimleri de verilmiştir. "Yâ-sîn", huruf-ı mukatta'adandır. Bunların gerçek anlamını Allah bilir. Ancak "Yâsîn"in Arap dilinin Tayy kabilesi lehçesinde ("ya enis"in kısaltılmışı olarak) "ey insan!" anlamına geldiği ve bununla Hz. Peygamber'e hitap edilmiş olduğu genellikle kabul edilir.1 Yâsîn suresi 83 ayettir. Mekke'de, Cin suresinden sonra inmiştir. 45. ayetinin Medine'de indiğine dair rivayet vardır. Mushaftaki resmi sırası itibarıyla 36., iniş tarihine göre ise 41. suredir. Yâsîn suresi Kur'ân'ın kalbi kabul edilmiş ve Müslümanlar arasında ayrı bir özellik kazanmıştır. Bu surenin faziletiyle ilgili birçok hadis nakledilmiştir. Bunların bazılarında Peygamberimiz (s.a.), Yâsîn okuyanın çok sevap kazanacağını, mağfiret olunacağını, sabahleyin bu sureyi okuyana kolaylık verileceğini, gece okuyanın bağışlanmış olarak sabahlayacağını bildirmiştir. Başka bir hadislerinde de şöyle buyurmuştur: "Yâsîn, Kur'an'ın kalbidir. Sadece Allah'ı ve ahiret yurdunu isteyerek onu okuyan kimseyi Allah mağfiret eder. Ölmüşlerinize Yasin okuyunuz."2 Bilginlerden bazıları da, bu tür hadislerin ışığında, herhangi bir zor iş için Yâsîn okunursa, Allah'ın o işi kolaylaştıracağını; ölünün başında okunursa, üzerine mağfiret ve rahmet ineceğini, ölmekte olan kimsenin ruhunun alınmasını kolaylaştıracağını söylemişlerdir. Fazileti hakkındaki bu hadislerden dolayı Yâsîn, hastalara, can çekişme halinde bulunanlara okunur. Belirtmek gerekir ki, Kur'an veya herhangi bir suresinin faziletleri ile ilgili açıklamaları değerlendirirken, bu konudaki temel ilkenin göz önünde tutulması gerekir; bu ilke şudur: Kur'an okumaktaki asıl maksat, bir takım maddi sonuçlar beklemek veya manevi tasarruflarda bulunmayı ummak değil, onu anlamak ve gereğini yapmaktır.


Surenin temel konuları


Bu surede, Peygamberimizin gerçek bir peygamber olduÄŸu ve Kur'an'ın Yüce Allah tarafından indirildiÄŸi bildirilmekte, bu gerçekleri kabul etmeyen inkarcılar ÅŸiddetle kınanmaktadır. 
Peygamberimizi ve müminleri teselli etmek ve bir ibret olmak üzere, bir davet (imana çaÄŸrı) öyküsü de anlatılmaktadır. 
Ayrıca, Yüce Allah'ın kudretine iÅŸaret etmek ve bunu delillendirmek amacıyla, göklerdeki ve yerdeki varlıklara ve olaylara dikkat çekilmekte, Cenab-ı Hakk'ın yegâne ilah ve kâinatın hükümranı olduÄŸu ve öldükten sonra dirilmenin kaçınılmaz bir gerçek olduÄŸu belirtilmektedir. 


Surenin temel mesajları


Hz. Muhammed, dosdoÄŸru bir yol üzerinde bulunan ve insanları uyarmak üzere gönderilen gerçek Allah elçisidir. 


Kur'an, Allah tarafından indirilmiÅŸ ilahî bir kitaptır. O bir ÅŸiir deÄŸildir; dirileri, akıl sahiplerini uyarmak üzere gönderilmiÅŸ apaçık bir kitaptır. 


Kur'an'a Allah korkusu taşıyan iyi niyetli kimseler uyar. Onlar için Allah'tan maÄŸfiret ve mükâfat vardır. 

Çıkarlarına düşkün kibirli kimseler ise inkâr ederler ve bu yüzden onlar azabı hak etmiÅŸlerdir. 


Ä°nkarda inat edenlerin Allah basiretlerini baÄŸlar. Bu kiÅŸilere uyarı fayda vermez. 


Allah, ölüleri diriltecek ve hesaplarını soracaktır. Allah iyi ve kötü bütün yapılanları tespit etmektedir. 


GeçmiÅŸte, kendilerine elçiler gönderilen fakat bunlara karşı çıkıp inkarda direnen ve bu yüzden korkunç bir çığlıkla helak edilen ÅŸehir halkı önemli bir ibret örneÄŸidir. 


Allah, bir toplumu cezalandırmak isterse, gökten ordu indirmesine gerek yoktur. Bir çığlık, bir deprem, bir felaket, onların iÅŸini bitirmeye yeter. Bundan ders alınmalıdır. 


Ä°nsanların, kupkuru topraktan nice bitki ve meyvelerin bitmesinden, yerden çıkan sulardan, çift çift yaratılan canlılardan, gece ve gündüzden, güneÅŸ ve aydan, suyun kaldırma kuvvetiyle gemilerin denizlerde yüzmesinden ibret alıp Allah'a ve öldükten sonra dirilmeye inanmaları gerekir. Bunlardan ibret alıp inanmayanların davranışları akılsızcadır. 


Ay ve güneÅŸ için Allah tarafından bir yörünge tayin edilmiÅŸtir. Bu ikisi kendi yörüngelerinde döner durur. 
Allah, yarattıklarına rahmetle muamele etmektedir. 


Ä°nkarcılar, inatçı ve cimri kimselerdir. Kendi hallerine bakmayıp, inananları ÅŸaÅŸkınlıkla suçlamakta ve baÅŸlarına gelecek azabın bir an önce gelmesini istemektedirler. Örnek verilen ÅŸehir halkı gibi, korkunç bir çığlık onların iÅŸini bitirmeye yeterlidir. 


Sura üflendikten sonra, herkes dirilip Yüce Allah'ın huzuruna getirilince, inkarcılar dünyada yaptıklarından ötürü büyük bir piÅŸmanlık duyacaklardır. O gün ağızlar mühürlenecek ve vücudun diÄŸer organları yaptıklarını bir bir anlatacaktır. Müminler, nimet dolu cennetlere, inkarcılar ise cehenneme atılacak ve kimseye zerre kadar zulmedilmeyecektir. 


Allah dileseydi, inkarcıları daha dünyada iken cezalandırırdı; onları insan kılığından çıkarıp periÅŸan ederdi. 
Ä°nsanlar, aralarındaki yaÅŸlı kimselere bakıp insanın nasıl geriye, çocukluk çağındaki konumuna doÄŸru bir seyir takip ettiÄŸini incelemeli ve bundan ders almalıdırlar. 


Dipnotlar


Abdurrahman Çetin, "Yasin Suresi", Ä°slam'da Ä°nanç, Ä°badet ve Günlük YaÅŸayış Ansiklopedisi, V/477. 
Ebu Davud, Cenaiz, 24; ibn Mace, Cenaiz, 4. 
Abdurrahman Çetin, "Yasin Suresi", Ä°slam'da Ä°nanç, Ä°badet ve Günlük YaÅŸayış Ansiklopedisi, V/477. 

Hasenat Programından alınmıştır. 

Dinle -
00:0000:00
Meal dinle -
00:0000:00
bottom of page